2016 da Bodrum'da ...
Ve işte benim için ,
bir büyük taş daha…
Bir büyük radikal
karar daha…
Sonunda 0lmuştu…
Sonunda annemin de benimle yaşayabileceği düzende bir Bodrum
evi kıstırabilmiştim …
Resimerini gördüğüm
ilk anda,
bana ‘’ işte bu’’ dedirten bir evdi bu …
Bahçesine vurulmamak elde değildi...
Onca ev arasından, tadilat istemesine rağmen bu evdi,
ruhuma konuşan...
Bahçesine vurulmamak elde değildi...
Onca ev arasından, tadilat istemesine rağmen bu evdi,
ruhuma konuşan...
Özel yaşam
alışkanlıklarımızı eskisi gibi devam edebileceğimiz,
ama bir arada olabileceğimiz konforda bir hayat alanı bulmuştum…
ama bir arada olabileceğimiz konforda bir hayat alanı bulmuştum…
Bodrum’a yerleşiyordum…
Mutluydum...
Hayatıma istediğim
doğrutuda yön verebiliyordum sonunda…
Hüzünlüydüm...
Bu kararım, dostum
dediğim kişiler tarafından farkı değerlendirilmişti…
Elmalar, armutlar
birbirine karıştırılmıştı…
Aslında topum
bizlerden oluşuyordu…
Ve size hiç durmadan bir şeyler dayatıyordu acımasızca…
Hem de, içinde
bulunduğunuz durumu hiçe sayarak yapıyordu bunu…
Kadına en büyük
baskıyı ise,
yine biz kadınlar
kendi aramızda yapıyorduk sanırım…
Bazı şablonlarımız
vardı kafamızda…
Eş şablonu, ev hanımı şablonu, kadın şablonu derken bir de bakmışsınız ki anneliğiniz bile
tartışılır olmuş…
Ben bilmiyorum ama , '' en iyi anne '' şablonu
bile vardı sanırım…
Bu karar hayatımdaki
her kes için doğru bir karardı …
Ve fakat,
sanırım bazı
dostlarımı kaybettiğim de gerçekti…
Aslında ben mi onları,
onlar mı beni kaybetmişti, o da tartışılabilirdi,
içinde bulunduğum durumu düşünürsek…
Empatiyi, benim şartlarımı görmezden gelip,
kendi şartlarında yapmayı seçen dostlarım,
beni bir gün mutlaka anlayacaklardı...
içinde bulunduğum durumu düşünürsek…
Empatiyi, benim şartlarımı görmezden gelip,
kendi şartlarında yapmayı seçen dostlarım,
beni bir gün mutlaka anlayacaklardı...
Her şeye rağmen,
bu şehri böyle terk
etmek beni buruklaştırıyordu…
Kırgın ve de üzgündüm…
Hüzünlüydüm...
Mart ayında
kaybettiğim abimin bir hayalini daha gerçekleştirmek ,
bana düşmüştü…
Ama bir o kadar da mutluydum...
Abimin hayallerinden biri olan teknesi Annabel lee ‘nin
yelken açmasından sonra ( ki onu gerçekleştirmek te bana nasip olmuştu ) onun Bodrum'a yerleşme
hayalini de yine ben,
ve yine aynı sihirli dokunuş sayesinde gerçekleştiriyordum…
Bu mutluluğum ileride Mügemin, Bodrum’a yerleşmesi ile daha da taçlanacaktı…
Tüm bunlar tesadüf olabilirmiydi?
ve yine aynı sihirli dokunuş sayesinde gerçekleştiriyordum…
Bu mutluluğum ileride Mügemin, Bodrum’a yerleşmesi ile daha da taçlanacaktı…
Tüm bunlar tesadüf olabilirmiydi?
Her ne kadar abimin
sağlığında ,
Bodrum'a yerleşmek
üzerine konuşmuş olsak da,
Sanılanın aksine,
bunların hiç biri,
benim açımdan planlı
yaşanan gelişmeler değildi aslında…
Şartlar sizi bir
yerlere sürüklüyordu öylece…
İstesenizde... İstemesenizde…
Yaşam içinde bazı şartlar
oluşurken,
siz sadece ‘’ ne
yapabilirim’’ kısmını düşünmek durumunda
kalıyordunuz…
Bu sürüklenme
esnasında,
yolunuzu açan,
dokunuşu ile,
el verenler yüreklendiren dostlar da vardı elbet…
‘’Her şey güzel olacak
korkma’’ diyen can dostlar…
Korkuyor muydum ??
Evet…
Çok, ama çok korkuyordum…
Yaşlı ve demans hastası annemin,
orada aynı şartlarda
yaşayabilmesi gerekiyordu…
Oğlum yanlız yaşamaya başlayacaktı...
Oğlum yanlız yaşamaya başlayacaktı...
Alışma sürecinin hepimiz için zor olacağı gün gibi aşikardı…
Dostlarım...Şartlar yer
değişikiğini,
yüreğim de adres
olarak Bodrum’u gösteriyor… Bizim için iyi dileklerinizi gönderin
lütfen…
Bodrum nüfusuna artı
üç ile biz de katılıyoruz artık…
Sanırım altın kızlar
olarak biz 2016 yılına Bodrum da kadeh kaldıracağız …
Yaş ortalamamız mı?
82 + 52 + 50 : 3 = 61,33 Ama ruhumuz henüz yirmibeş…
Tüm dostlarımızı
Bodrum'a bekliyoruz….Hepiniz için yerimiz var … Duyduk duymadık denmesin...
Böyle bilinsin…
Böyle bilinsin…
Ayşe Nurhan Karahan