Evet...Galiba ben Bodrum'a taşınıyorum...
Galiba Bodrum’a taşınıyorum…
En beğendiğiniz özeliğiniz ne diye soracak olursanız eğer;
toleranslı oluşum ,
ve cesaretim derdim size…
Tolerans hususu,
arkadaşlarım tarafından tartışma konusu olabilir diye
düşünüyorum.
Ama bana göre bir hayli
sabırlı ve toleranslıyım …
Sabır etmelerim çok uzun
süreleri kapsıyor…
Tabi bir de dolma ve taşma durumları var…
Küp dolunca zaten kendiliğinden patlamaması mümkün değil.
Ama şunu biliyorum ki benim küpüme öyle hemen her şey girmiyor…
Önce o uğurda çaba gösteriliyor, o değerlerin kaybedilmemesi
için uzun zaman çetin savaşlar veriliyor…
Sonra kendi değeriniz de var
tabii… Düşünmeden edemiyorsunuz… Bunu mu hak ediyorum diye?
Muhakeme sonucu küpe bir güzel yerleştiriliyor…
Patama anı verilen keskin kararlarla noktalanıyor…
Son söz işte o zaman
söyleniyor…
Ve o defter, bir daha açılmamak
üzere kapatılıyor…
Gülen yüzüm…
Bu özelliğimi fark etme şeklim
çok özedir benim için…
Çok sevdiğim bir iş arkadaşım ,
ağabeylerimden biri ,
birlikte çalıştığımız uzun yıllar süresince,
bana ‘’gülüş ‘’ diye
seslenmiştir.
Bu öyle ilginç bir durumdur ki,
Sadece onun ‘’ gülüş ‘’
diye seslenişine kafamı çevirdim
yıllar boyu…
Ondan başka kim bu isimle seslenirse seslensin , hiç ama
hiç duymadım …
Bu onunla benim aramda özel bir iletişim şekli oldu sanki…
İleriki yıllarda gördüm ki ağlama ve tartışma anında bile gülümseme
halindeyim…
Bu özelliğin tek olumsuz yanı, yüzdeki mimik kırışıkları…
Kendinizle barışıksanız, ‘’ayy
kırışıyorum’’ kompleksleriniz yoksa tavsiye ederim…
Gülen yüzden zarar gelmiyor…
…
Cesaretime gelince;
İstersem yapamayacağım hiçbir şey yok diye düşünüyorum artık…
Biliyorum ki beni zorlayan şeyler ileride beni taşıyacak şeylerdir…
Hayat,
onu devamlı olarak
planlama ,
zapt etme duygumu ,
şu üç senede bir
hayli sıfırladı …
Zira o başlıyor ve bitiyor…
Nerede nasıl başladığı, nerede
nasıl sona erdiği değil,
İçine neler sığdığı önemli…
Şimdi Bodrum’a taşınıyorum…
Bodrum ayağında bana destek olan sihirli eller var…
Bana İzmir’i toparlamak düşüyor…
Evet 240 metre karelik eve yayılan ben eşyalarımı sonunda topladım…
Bir iki oda da annemin evi var tabi… O da toplandı…
Tek başıma altından kalkabilir miyim kalkamaz mıyım ?
Bir sihirli dokunuş ta can dostum Ülfet' im den geldi İzmir’ de…
Amcam oğlu Hakan’ım ve can dostum kolileri de yetiştirdi…
Bir sınav daha verdiğimi biraz daha güçlendiğimi hissediyorum…
Ama evet toplandım ve hazırım galiba…
Galiba gerçekten taşınıyorum Bodrum’a…
Artık kendimden korkmaya başladım ben...
Altından kalkamayacağım hiç bir şey yok…
Hiçbir zaman kokoş bir kadın olamadım…
Sırtımı kimseye dayamadım…
Hiçbir zaman ‘’ ben yapamam’’ larım olmadı…
Kimseye özel işimi buyurmadım…
Çantamın elimden alınıp taşınmasını hiç bir zaman arzu etmedim…
Kendi işimi kendim yapmayı ilke edinenlerdenim…
Bunlardı sanırım beni güçlü kılan…
İnsan hayatında öyle bir zaman geliyor ki...
Muhakkak gitmesi gerekiyor bazen…
Muhakkak gitmesi gerekiyor bazen…
Hele bu tür özelliklere sahipse...
Ömrü boyunca hep böyle de yaşamış ise...
Hiç kapı pencere olmaması önemli değil…
İstedikten sonra duvardan
bile yürüyüp geçiyor sanki insan..
Evet…
Ben galiba Bodrum’a taşınıyorum !
Ayşe Nurhan Karahan