ilişik olmak... www.haberamator.com köşe yazımdan...

lişik yaşamak belki bir tercih bazılarımız için…
Sözcük anlamı, kısaca eklenti diye açıklanıyor…
İçinde ve dışında olmama durumu…
Ucundan yani…
Azıcık ucundan…
Tutunma…
İlk anda baktığınızda bir hayli rahatlatıcı bir tutum aslında insanlar için…
Düşünsenize,
dahil değilsiniz…
İçinde değilsiniz çünkü…
Ama dışında da değilsiniz…
Sadece bir yerinden ilişmişsiniz…
Ama istediğinizde içinde olabilirsiniz…
Zira ilişiksiniz siz o bütüne…
İstediğinizde de dışına çıkabilirsiniz…
Sahip yok…
Ait olmak yok…
Ait hissetmek yok…
Hatta o zaman,
oradan kolayca kopup, diğer bütünlere de ilişebilirsiniz…
İnsan ilişkilerini göz önüne getirdiğimde,
bir insan neden böyle yaşamak ister diye düşünmeden edemiyorum doğrusu…
İlişkilerini neden ilişik yaşamak ister?
Neden ilişkisine sahip çıkmak istemez ki?
Sakın yanlış anlamayın,
İlişkiye sahip çıkmak,
karşıdaki kimseye sahip çıkmak anlamına gelmiyor kesinlikle…
İlişkiyi sahiplenmek başka bir şey çünkü…
O bir daire… Ve birlikte oluşturuluyor… Yani iki kişi yaşanıyor…
Ve ben görüyorum ki,
bunu tercih eden insanlar aslında kendi yaşamlarına sahip ve saygılı değiller…
Öylece, sadece yaşayıp gidiyorlar işte…
O çok önemsedikleri yaşam biçimlerinde cesaret,
yok mesela…
Çünkü bir ilişkiyi sahiplenmek de cesaret istiyor…
Zira her şeyden önce bir karar vermeleri gerekiyor onların,
İlişkilerinin içinde,
yada dışında olmak yolunda…
Ayrıca,
kendi duygularına önem vermeleri gerekiyor önce bana göre…
İlişik yaşam biçimlerinde kendilerini de kolayca,
yok sayıyor bu insanlar…
Duygularına sahip çıkma cesaretleri yok…
‘’ İliştiğim bütünden düşersem bütünü kaybederim’’ diye bir korkuları ise hiç yok…
Bütünleri önemsemedikleri de çok aşikar…
Her bütünün eklentisi olabilirler…
Bu durum tamamen kendileri ile ilgili belki…
Ama göz ardı ettikleri önemli bir şey var aslında…
Öyle yada böyle her ilişme hali,
her bütünde bir iz bırakıyor…
Mesela bir mektuba bir ek yapmak istediğinizde,
ya zımbalıyorsunuz ya da ataçla veya iğne ile eki iliştiriyorsunuz.
Eklentiyi söküp attığınızda ise ne oluyor biliyor
musunuz?
Birincisi, mektubunuzun anlam bütünlüğü bozuluyor…
Çünkü eke atıfta bulunularak yazılmış oluyor o mektup…
Ek o yüzden var mektupta…
İkincisi, mektubunuzun köşesi zedeleniyor…
Eklenti bir iğne ile iliştirilmiş ise deliniyor mesela…
Bir ataçla ise ataç izi kalıyor…
Ama zımba ise durum çok daha vahim…
Sökerken çok dikkatli olmanız gerekiyor….
Zımbayı mektuptan açarak çıkaramadıysanız, çekip atıyorsunuz…
İşte o zaman mektubunuzun o köşesi yırtılıyor…
İlişik olan şeyi çıkarıyorsunuz belki ama,
o yırtık hep orada kalıyor artık…
İşte bu durum,
kendisi için kolay yolu seçen insanların,
diğer insanlara bir yerde zarar verme şekli aslında…
Bütünlere gelince;
O bütünler var ya o bütünler?
Onlar kapı gibi duruyorlar…
Kapı gibi de cesaretliler…
Dimdik göğüslerini gere gere,
yaşadıkları her neyse,
sahip çıkmak adına alıyorlar bu yaraları…
Hiçbir şeyden de korkmuyorlar onlar…
Delineceklermiş? İz kalacakmış?
Yırtılacaklarmış kaygıları da olmuyor…
Öyle bir sıkı sıkı tutmaya çalışıyorlar ki o eklentiyi,
eklenti bile şaşırıyor ne olduğunu…
‘’Eklenti miyim ?’’ ‘’ Bütün müyüm? ‘’ diye başlıyor sorgulamaya kendini…
Korkuyor çünkü eklenti…
Öyle bir korku yerleşiyor ki yüreğine,
‘’bütüne dahil olmak üzereyim neredeyse? ‘’ kaygısıyla,
başlıyor garip garip davranmaya…
Dahil olmak istemiyor bütüne…
Ama gitmek de istemiyor…
İlişik…
Sadece ilişik olmak istiyor onlar…
İşte o bütünlerin yapabileceği hiçbir şey yok o andan sonra…
Tutunmak istemeyen birini zorla tutmak mümkün müdür?
Mümkün müdür bir eklentinin her bütünle her zaman,
aynı anlam ve içeriği yakalayabilmesi?
Ve yürekte değil midir ki bütün iş aslında?
Murathan Mungan’ın bir dörtlüğü var. Çok severim…
‘’Kendinden kaçanlara,
saklanacak yer kalmaz dünyada…
Gün gelir kendileriyle tanışırlar…
Asıl yalnızlık o zaman başlar…
Hayata geç kalmıştır, kendine geç kalan… ‘’
Ve dahi bu yüzden ,
işte tam da belki bu yüzden,
devamlı baş rüzgarı alarak,
kendinden kaçıp,
İlişik yaşamak yerine,
Bana göre,
ya içinde olmalısındır o dairenin,
ya da tamamen dışında!

ayşe nurhan karahan



Popüler Yayınlar